Ruhumu bedenimden azat etmek istiyordum, nefes sayım bitsin ve bir an önce melekler beni başka bir dünyaya taşıyıp, buradan kurtarsın. Artık yaşamak denen şey bana anlamlı gelmiyordu. Gözlerim ya bileklerimde geziyordu, ya da boğazımda. Çekmecede bir bıçak, dolapta koca bir halat vardı. Ya kesecektim bileklerimi kanım akacaktı, ya asacaktım kendimi kanım donacaktı. Son sigaramı keyifli içmek için dışarı çıktım. Bir sigara içimlik ömür biçmiştim kendime. Sigaramı yaktım ve havayı dumanla doldurdum. Çektim, çektim ve çektim. Son bir nefeslik kaldı. Eve doğru yönelmiştim, tam kapıdan içeri girecektim ki burnuma bir koku takıldı. Kapattım gözlerimi, çektim rüzgarla burnuma dolan kokuyu. Kafamı çevirdiğimde seni gördüm. O an hayat yeniden başladı benim için, hayatta ilk defa yaşama sevinci hissettim. Sen benim intiharla gelen yaşama sevincimdin. Azraili misafir edecektim fakat önce sen geldin. İyi ki geldin… Seni sevmek ruha iyi gelen en iyi ilaçtır. Yüreğimde açan gülleri her gün sulamak boynumun borcudur. Bir gün beni fark etmen dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.